Semt sakinlerinin "Moda-Kadıköy Halkı" imzalı manifestosunda süreci şöyle anlatıyor:
Mayıs-Haziran aylarında tadilata giren Moda İskelesindeki İşletme Temmuz'da değişti. Yasal dayanağını, ihale sürecini, iç yönetmelik ve devir oyunlarını takip edemediğimiz, pek çok konuda olduğu gibi bilmediğimiz devir sonucunda İstanbul Büyükşehir Beleyesi'ne bağlı Bel-Tur A.Ş. işletmeye başladı. Gidenler,gelenler mahalleli ve Kadıköylülerle konukları yemeğin yanında bira-şarap-rakı gibi içecekler istediklerinde yasak ve dayatmayla tanıştılar. Yüzgeri kapıdan dönmeye ve buna alışmaya " hiç " niyetleri yoktu.
Kamuya ait bu tarihsel ve mimari değerdeki yapıya; Kadıköy'ün içine sokulmuş bir "Truva atı" işlevi yüklenecektir. Gelecek yerel seçimlerde en üst makamdan hedef gösterilen İlçemize yönelik stratejik politikanın da ilk hamlesidir. Yenir yutulur numara değildir, farkındayız. Kadıköy Merkez İstanbul Deniz İşletmeleri (İDO) vapur iskelesindeki kafenin işletmesi de yine Bel-Tur'a verilmiş, yaşam alanlarımızın -biz ve ötekiler diye- ayırılmasıyla tercihlerin sınırlanmasını getiren bu anlayış, dayatma ve yasak kavramlarının iktidarın 'beden diline' tercüme edilmiş halidir. Bunun da farkındayız."
Yasakçı anlayışı kınadıklarını dile getiren bu manifestoya imza atan Modalıların talepleri şöyle:
"Hemşehrilerimiz, vicdani kanaat, kişisel tercih ve tarz-ı hayat anlamında; yıllardır mağduriyet söylemiyle kendi halkını istismar eden ideolojik rövanşist politika anlayışına karşı: dayatma ve yasakların kaldırılmasını, yaşam alanlarımıza, özgür tercihlerimize müdahalenin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Üniform-(a) yaşama karşı gibi davrandıkları halde, kendileri de emredici, buyurgan tutumlarıyla 'uygar' hayata gerici düzenlerini giydirmeye çalışanlara karşı sokaktan ve doğrudan cevap veriyoruz : "Vesayetinizi, himayenizi ve Kapı'larınızı reddediyoruz. Velev ki alkol simge olsun, ne çıkar?"
Kaynak
Kayıtlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder